26 YILLIK MÜCADELE MİRASIYLA KARANLIĞA KARŞI MÜCADELEMİZE DEVAM EDİYORUZ.

TÜM BEL-SEN’nin 26. Kuruluş Yıldönümüne İlişkin basın açıklaması metnidir.

Demokrasinin beşiği olarak sayılan yerel yönetimlerde çalışan emekçilerin gerçek örgütü TÜM BEL SEN, sendikal haklar ve demokrasi mücadelesinde 26 yılını geride bıraktı. Kuruluş yıldönümümüz hepimize kutlu olsun.

20 Aralık 1990 tarihinde 6 bin civarında kamu çalışanı eşliğinde 1618 kurucu üyenin dosyalarının İstanbul Valiliğine teslim edilmesiyle tüzel kişiliğine kavuşan sendikamız büyük bir özveri ve yoğun emekle yoğrularak bu gün 27. yılına ulaştı. Geride bıraktığımız her biri azim ve kararlılık örnekleriyle dolu bu yıllara baktığımızda bu günlere öyle kolay gelinmediğini görüyoruz.

Bu mücadelede binlerce arkadaşımız baskı ve engellemelerle karşılaştı. Birçoğumuza adli ve idari cezalar verildi. Kimi zaman sürgünlerle, kimi zaman gözaltı ve tutuklamalarla, kimi zaman da coplarla sindirilmeye, susmaya zorlandık. Ancak bunların hiçbirine teslim olmadık, sinmek veya yılmak bir yana bütün bu saldırılar mücadelemizle yaratacağımız gelecek güzel günlere olan kararlılığımızı ve direncimizi daha da artırdı.

Şemsettin KAYMAK, İkram MİHYAZ, Cemal ÇAM, Elmas YALÇIN gibi birçok yiğit mücadele arkadaşımızı bu uğurda yitirdik. Sendikamızın bu güne gelişinde emeği geçen, yitirdiğimiz mücadele arkadaşlarımızı minnetle ve saygıyla anıyor, her türlü engel ve zorluğa rağmen yılmadan ve yorulmadan mücadeleyi yürüten üye ve yöneticilerimizi yürekten kutluyoruz.

Emek, demokrasi, barış ve özgürlükler mücadelesinde 26 yıllı geride bıraktığımız bu gün bizler için sadece bir kutlama günü değil aynı zamanda mücadelemizi daha da ileri taşıma günüdür.

İçinden geçtiğimiz olağanüstü günler başta biz emekçiler yönelik baskı ve sömürü politikalarının olmak üzere yaşamın hemen her alanında hak ihlallerinin, savaş ve şiddete politikalarının derinleştiği, insanca yaşam koşullarımızın her geçen gün daha da daraltıldığı zorlu ve çetin günlerdir.

15 Temmuz asker darbe girişiminin failleri ile mücadele bahanesiyle siyasi iktidar yaşamın her alanında kendisinden farklı siyasal ve sosyal tercihlerde bulunan veya onun dayattığı gibi yaşamayan herkesi hedef almaya devam ediyor.

En yüce değer olan emeği ile ülkenin geleceğine kendini koyan biz emekçiler olmak üzere demokrasiden, adaletten, barış ve özgülüklerden yana olan ülkenin ezici çoğunluğu için sadece kendi haklarına değil ülkenin geleceğine sahip çıkmak için direnmekten ve mücadele etmekten başka bir yol yok.

Kökleri bu toprakların yüzyıllar öncesine dayanan direniş geleneğinde yatan ve her türlü baskı ve zulme karşı yıllardır kesintisiz bir şekilde sürdürdüğümüz mücadelemiz; bu ve benzeri saldırlar karşısında değil bir adım dahi geri adım atmak; geçmiştekinden çok daha kararlı bir şekilde devam edecektir.

Siyasi iktidarın, devletin tüm kurum ve kuruluşlarını denetimi altına alarak tek parti diktatörlüğü altında ülkeyi faşizan bir yönetim anlayışına doğru sürüklemesi karşısında tarihimizin bize öğrettiği susmak, sinmek ve ya pes etmek değil hak ve özgürlüklerimizi korumak ve geliştirmek için

 TEK YOL MÜCADELEMİZİ YÜKSELTMEKTİR.

Çünkü hak verilmez alınır diyerek 12 Eylül karanlığını parçalayan ve her biri her biri dişe diş direnişlere tanık 26 yıllık tarihimizin bize gösterdiği şudur ki; hakları için mücadele etmeyenlerin sonu sefaletten, kulluktan ve kölelikten başka bir şey değildir.

Bu yüzden, hiçbir haksızlığın, hukuksuzluğun, sömürünün ve baskının karşısında Korkmuyor, Susmuyor ve Teslim Olmuyoruz.

Grevli toplu sözleşme hakkımızı engelleyerek bizleri güvencesiz çalışma koşullarına ve sefalet ücretlerine mahkûm etmek başta olmak üzere her türlü ekonomik ve demokratik hak ve özgürlüğümüzü gasp etmek isteyenlere ve onların yolsuzluklarına, baskılarına ve sömürüsüne karşı her geçen gün daha kararlı ve inançlı bir şekilde mücadelemize devam ediyoruz.

Dünya tarihi tanıktır ki hiçbir baskı ve saldırı toplumun emek, demokrasi, barış ve özgürlük taleplerini susturamamıştır. Ne kadar acımasız olursa olsun her diktatörlüğün bir sonu olmuştur. Er ya da geç bu tufan sona erecek ve bu hukuksuzlukların hesabı mutlaka sorulacaktır.

Hiçbir faşizan uygulamanın halkların emek, demokrasi, barış ve özgürlük taleplerini susturamayacağına inanan biz TÜM BEL SEN’liler, kazandığımız değerlere sahip çıkmak ve bunlara daha yenilerini eklemek için sürdürdüğümüz fiili ve meşru mücadelede tüm emekçileri sesimize ses katmaya, gücümüze güç katmaya çağırıyoruz.

Büyük özveri ve yoğun emekle yoğurduğumuz bu mücadelede kazanan biz olacağız. Çünkü özgürlüklerin daim olduğu bir ülkede eşitliği, kardeşliği ve barış içinde birlikte bir yaşamı yaratacak olanlar bizleriz.

Birliğimiz ve mücadele kararlılığımız engelleri aşacak en büyük gücümüzdür.

Gelecek güzel günleri, birliğimiz, dayanışmamız ve mücadelemizle yaratacağımıza olan inancımızla tüm örgütümüze saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz

Daha nice yıllarda birlik ve mücadelemizin sürmesi dileğiyle 24. kuruluş yılımız kutlu olsun.

ZAFER DİRENEN EMEKÇİNİN OLACAK

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.