BİZLERİ BASKI VE ŞİDDETLE SUSTURAMAZSINIZ

Türkiye’nin başkentinde dün, insan hakları açısından utanç tablosu olan bir birinden kötü üç olay yaşanmıştır.

Emekçilerin demokratik tepkilerini ifade etmek için meclise yürümeleri polis şiddetiyle engellenmiş, biri öğlen diğeri akşam saatlerinde olmak üzere OSTİM ve İvedik Organize Sanayi sitesinde iki patlama yaşanmış, birincisinde 7 emekçi arkadaşımız hayatını kaybetmiş, 34’ü yaralanmış; bir kilometre uzaklıkta yaşanan ikinci patlamada ise da 6 emekçi arkadaşımız hayatını kaybetmiş, 8’i ise yaralanmıştır.

Son yıllarda yaşanan kazalara rağmen, çalışma koşullarında ve iş güvenliğinde yapılması gereken düzenlemelerin yapılmaması ve bu konuda denetimlerin yeterli olmaması yaşanan acı bu olaylara davetiye çıkarmıştır. Bu anlamda yaşanılanlar bir kaza olmaktan çok gerekli denetlemeleri ve önlemleri almayan yetkililerin işledikleri işçi cinayetleridir.

Söz konusu bu cinayetlerde yaşamını yitiren emekçi arkadaşlarımızı saygıyla anar, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralı kardeşlerimize de acil şifalar dileriz.

Patronların istekleri doğrultusunda yapılan yasal düzenlemelerle ve bilinçli olarak yapılmayan denetimlerle ülkemizi kaçak işyeri cennetine çeviren,  kuralsız ve güvencesiz çalışmayı kural haline getiren, bunlara karşı çıkan sendikaları, demokratik kitle örgütlerini her türlü baskı ve şiddet uygulamasıyla susturmaya çalışan siyasi iktidar, yaşanan bu cinayetlerin birinci derece sorumlusudur.

Anayasa’da demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilen Türkiye Cumhuriyeti’nde 8 yılı aşkın bir süredir tek başına iktidar olan AKP hükümeti, bu zamana kadar ki icraatlarıyla; çalışma düzenini tam bir kölelik düzenine, işyerlerini ise işçi cehennemlerine çevirmiş ve son olarak “Torba Yasa”sıyla da buna devam etmektedir.

Emekçilerin can güvenliğinden birinci derece sorumlu olan hükümet bunun gereğini yapmak yerine, kölelik koşullarında çalışmayı kabul etmediğini, haklarının gasp edilmesine sessiz kalmayacağını ifade etmek için demokrat tepkilerini ifade eden emekçilere biber gazıyla, tazyikli suyla, copla saldırmaktadır.

Aynı şehirde aynı gün içinde bir yanda bir biri ardına patlamalar yaşanıp, işyerleri emekçilere mezar olurken; diğer yanda sadece demokratik hakları ve insanca yaşam hakkı uğruna tepkilerinin ifade eden emekçilere polisin vahşice saldırması, AKP hükümetinin emek ve demokrasi düşmanlığını hangi düzeye taşıdığını göstermektedir.

Mısır’daki Tahrir Meydanı’nda demokrasi talebiyle toplanan milyonların taleplerini “halkın sesi” olarak tanımlayan ve Mısır hükümetine bu sese kulak vermesini tavsiye eden siyasi iktidarın, Meclis’te gündemde olan “torba yasa”ya ilişkin protestolarını ifade etmek için başkentte toplanan on binlerce insana vahşice saldırması açık bir iki yüzlülüktür.

Sözü farklı uygulaması farklı bu iki yüzlülük, AKP hükümetinin sözde demokrat, uygulamada ise her türlü muhalefete tahammülsüz baskıcı ve faşizan anlayışının somut kanıtıdır.

Siyasi iktidara buradan bir kez daha söylüyoruz, bizleri baskı ve şiddetle susturamazsınız.

Ülkemiz emek ve demokrasi güçleri olarak yıllardan beri sürdürdüğümüz kararlı ve inatçı mücadelemiz kanıttır ki hiç bir baskı ve saldırı bizleri fiili ve meşru mücadelemizden geri alıkoyamayacaktır, saldırılar bizleri yıldırmak bir yana inanç ve kararlılığımızı artırmaktadır.

İktidarınızın sonunun Tunus’taki Mısır’daki gibi olmasını istemiyorsanız; özlemini duyduğunuz ve adım adım gerçekleştirmeye çalıştığınız “polis devleti” uygulamalarından vazgeçerek, özgürlükçü ve demokratik dönüşüm için yapılması gerekenleri bir an önce hayata geçirin.

Çalışma düzenini kölelik düzenine çeviren, güvencesizliği ve kuralsız çalışmayı kural haline getiren, son örneği “torba yasa”sı olan, yasal düzenlemelerinizi ve uygulamalarınızı iptal edin.

İş yerlerini işçi cehennemi haline getirilmesine izin vererek 13 emekçi kardeşimizin cinayetine suç ortaklığı yapan Çalışma Bakanını ve bir hak arama eylemi niteliğinde olan barışçı bir protestoya vahşice saldırarak onlarca arkadaşımızın yaralanmasına neden olan Ankara Valisi ve İçişleri Bakanını görevden alın ve derhal adalet önüne çıkararak hesap vermesini sağlayın.

TÜM BEL-SEN

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.