ESKİŞEHİR ŞUBEMİZİN TÜM BEL-SEN RÖPORTAJI

Sendikamız Eskişehir Şube Başkanı Ergün Uzun, Sonhaber Gazetesi’nin belediyede çalışan memurların yaşadıkları sorunları ve sendikanın geleceğine ilişkin sorularını yanıtladı. Uzun, “2001 yılında çıkan 4688 sayılı grev ve toplu sözleşmeyi içinde bulundurmayan bir yasayla kadük olarak çıkarılmıştır. Biz Tüm Bel-Sen ve KESK olarak grevli toplu sözleşmeli yasa istiyoruz. Bu yasanın çıkarılmasını sağlayacağız” dedi

Röportaj: Esra Yücel
Tüm-Bel-Sen ne zaman kuruldu?
Tüm Bel-Sen 1980 darbesinden sonra Türkiye’de kurulan ilk memur sendikasıdır.20 Aralık 1989 tarihinde 1618 kurucu üyesi ile İçişleri Bakanlığı’na müracaatını yapmış ve kurulmuş bir sendikadır.

Kaç dönemdir TÜM-Bel-Sen’de sendika başkanlığı yapıyorsunuz?
Ben Tüm Bel-Sen’in kuruluşundan bu yana ailenin bir ferdiyim ve Eskişehir’de kurucu üyesiyim. Şube başkanlığını da 1999 yılından bu yana yani 16 yıldır sürdürmekteyim.

Sendika olarak hedefleriniz nelerdir?
Sendika olarak hedeflerimiz hem genel merkez olarak hem de şube yönetim kurulu olarak iki ayrı bölümde değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Biz Tüm-Bel-Sen olarak Edirne’den Kars’a Trabzon’dan Antalya’ya 728 bin kilometre kare toprağın tamamında örgütlü bir sendikayız. Biz bölge sendikacılığı değil, Türkiye sendikacılığı yapan 43 şubesi 16 temsilciliği 40 bine yakın üyesiyle kocaman bir Türkiye sendikasıyız.

Hedefimiz tüzüğümüzde de yer aldığı gibi bütün Türkiye’ de dil, din, ırk ve siyasi kimlik gözetmeksizin tüm üyelerimizin ekonomik, sosyal ve özlük sorunlarıyla ilgilenmeyi ve bu konuda 25 yıldır da bu konular üzerinde bir hayli yol kat etmiş bir sendikayız. Bunların en önemlisi ve büyüğü Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilklerin sendikası olan sendikamız 1993 tarihinde Gaziantep Belediyesi’nde memurlar adına toplu sözleşme imzalamış ve daha sonra bu toplu sözleşme AİHM taşınmış buradan da 2008 yılında AİHM büyük jürisi tarafından İLO’nun 98 ve 151.maddeleri göz önünde bulundurularak memurlar adına toplu sözleşme yapılabileceği kararını vermiştir ve Türkiye’yi bu konuda mahkum etmiştir.

Eğer bugün Türkiye’de bir toplu sözleşme veya diğer adıyla sosyal denge sözleşmesi imzalanıyor ise ve bundan binlerce kamu emekçisi arkadaşımız faydalanıyorsa bunun yasal çerçevedeki mimarı Tüm-Bel-Sen’dir. Bunun yanında yerel yönetimlerde alınan yemek yardımları ve diğer sosyal yardımların yine önünü açan sendika Tüm-Bel-Sen’dir.

Şubemizden bahsedecek olursak biz Tüm-Bel-Sen Eskişehir şubesi olarak gerçekten hedeflerimizi her geçen gün biraz daha ileriye taşıyarak üyelerimizin ekonomik, sosyal, hukuksal ve kültürel alanda daha da ileri gitmesini sağladığımızı düşünüyoruz. Biraz detaya inmek gerekirse her yıl yılbaşlarında tüm üyelerimize dağıtılmak üzere sendikamızın ve konfederasyonumuzun logolarının üzerinde bulunduğu ve sendikalarının her an yanında olduğunun belirtmek amacıyla kalem, çakmak, ajanda, kupa,  hesap makinası, bardak gibi promosyonlar dağıtıyoruz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde tüm kadınlarımıza memur, işçi ayırt etmeksizin belediyelerde karanfiller dağıtıp kadın arkadaşlarımızın gününü kutluyoruz. Yönetim kurulu olarak aynı zaman da kadın sekreteri arkadaşımız aynı gün basın açıklaması yapmaktadır ve kadınlarımıza eşleriyle birlikte her yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde sabah kahvaltısında buluşturuyoruz. Bu yıl 6’ncısını düzenlediğimiz fakat 10 yıldır aralıksız yapmış olduğumuz geleneksel birlik, beraberlik ve dayanışma pikniğimizde tüm üyelerimizi aileleriyle birlikte ve milletvekilleri, belediye başkanları demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları, meclis üyelerimiz ve siz değerli basın emekçisi arkadaşlarımızı bir araya getiriyoruz. Bu yıl pikniğimize 1200 aile katılmıştır. Şehrimizde yapılan tüm eylem ve etkinliklere yönetim kurulumuz ve üyelerimizle birlikte katılım gösteriyoruz.  Zabıta ve itfaiye haftalarında zabıta ve itfaiye emekçisi arkadaşlarımızın yanında olup günlerini çiçeklerle kutlayıp pasta ve meşrubatla kutlamalar yapıyoruz.

Büyükşehir Belediyemizin katkılarıyla kış sezonunda oynanan bütün tiyatroları üyelerimize ücretsiz olarak izlettirip üyelerimizin yan yana gelmelerini sağlıyoruz. Buradan bu imkanı bizlere sağlayan Büyükşehir Belediye başkanımıza ve bu lezzetli oyunları bize seyretme mutluluğuna eriştiren tiyatro emekçisi arkadaşlarımıza da sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bunun gibi aklımıza gelmeyen daha onlarca etkinlikle üyelerimizi buluşturuyoruz.

Ekonomik anlamda ise merkezdeki üç belediyemizde ve eski ile birlikte on beş belediyede yapmış olduğumuz toplu sözleşme ile yasada yüzde yüz tabir edilen rakamdan toplu sözleşmeler yaparak yerelde çalışan tüm üyelerimizin maaşlarına 780 TL brüt 650 TL net olmak üzere bir iyileştirme getirilmiştir.

Hukuksal anlamda Eskişehir merkez ve ilçelerimizde ve bölgemizde birçok arkadaşımızın hukuksal anlamdaki problemleri çözülmüştür. Bundan sonraki süreçte de hedeflerimizi daha da geliştirerek üyelerimizle birlikte daha güzel işler başaracağız.

Sendikanıza kaç üye var? En çok üyeniz hangi belediyede?
Yasa gereği her yıl valiliklerde yetki toplantıları yapılır ve yetkili sendika belirlenir. Bu yıl yapılan yetki toplantısında Eskişehir merkezde 987 üye ve bölge şubesi olmamızdan kaynaklı Afyon ve Kütahya illerindeki 250 üyeyle üye sayımız bugün itibarı ile 1250 üyemiz bulunmaktadır. En çok üyemiz Eskişehir Büyükşehir belediyemizde 435 üyemiz bulunmaktadır.

Üyelerinizin temel sorunları nelerdir?
Üyelerimizin temel sorunları tüm kamu emekçilerinin sorunlarıyla eş değer sorunlardır. Ancak biz yerelde çalışan kamu emekçilerinin diğer kamu emekçilerinden ayrışan sorunları da vardır. Özellikle zabıta ve itfaiye emekçisi arkadaşlarımızın 24 saat esasına dayalı olarak çalışmaları ve yaptıkları işten kaynaklı olarak yıpranmalarının verilmemesi en büyük sorunlarımızdan birisidir. Bunun yanında derece ve kademeleri ile kadrolarının ilerlememeleri diğer bir sorunumuzdur. Her yıl zabıta ve itfaiye haftasında devlet yetkililerinin hamasi nutuklar atmasına karşın bunun bir sonuca ulaştırmamaları biz yereldeki kamu emekçilerini derinden üzmektedir. Yine yaptıkları iş ve konumları itibarıyla ilgili olarak zabıta ve itfaiye emekçisi arkadaşlarımız ekonomik olarak da yaptıkları işin karşılığını alamamaktadırlar. Bunun yanında tüm devlet kurumlarında çalışan diğer kamu görevlisi arkadaşlarımız fazla mesai, döner sermaye, ek ders adı altında ücretler ödenirken yereldeki kamu emekçilerinin bu tür yardımlardan faydalanamamaları ayrı bir sorundur. Yine belediyeci olmamıza karşın ulaşım sorunumuz, kreş sorunu ve belediyelerin sosyal yerlerinden faydalanmamaları arkadaşlarımızın diğer sorunlarındandır.

Üç merkez belediyesinin de aynı partiden olması üyeler için avantaj mı, yoksa dezavantaj mı?
Tabiî ki üç belediyenin aynı partide olması bir avantajdır. Belediyelerde yönetimlerin aynı partiden olması hem tabana yani üyelerimize hem de şehirde yaşayan halk için bir avantajdır. Bizim zaten belediyelerimizde sendika olarak hiçbir sorunumuz yoktur. Hem Eskişehir’in hem de Türkiye’nin gururu haline gelmiş Eskişehir’in mimarı Büyükşehir Belediye Başkanımız Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve Eskişehirlilerin sevgilisi haline gelmiş iki alt belediye başkanımızla çalışmak bizler için bir onur ve gurur tablosudur.

Belediyelerle yaşadığınız sorunlar var mı? Varsa nelerdir?
Yok denilecek kadar az olsa da tabiî ki her kamu kuruluşunda olduğu gibi bizlerinde çalıştığımız kurumlarda sorunlarımız bulunmaktadır. Bunlar derece ve kademe ilerlemeleri, itfaiye ve zabıtanın yemek problemleri, çok az da olsa yerel yönetimlerdeki mobing uygulamaları bunların başlıcalarıdır.

KESK’e bağlı sendikalardan tek yetki alan sendika oldunuz. Bu başarınızı neye bağlıyorsunuz?
Öncelikle bu başarının sırrı tabiî ki çalışmak, hatta çok çalışmak, bu konuda özellikle yönetim kurulundaki bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Sonra da temsilcilerimize ve bizleri hiç yalnız bırakmayan üyelerimize. İkincisi güven, yerelde çalışan tüm kamu emekçisi arkadaşımız bizlere güvendi, biz de onların bu güvenine mahzar olmaya çalışıyoruz. Üçüncüsü ise bizlere her konuda çok destek sunan sosyal demokrat belediyelerimiz. Bizler her ne kadar emeğin siyaseti olmaz desek de 2002 yılından bu yana iş başında olan AKP iktidarı her yerde olduğu gibi sendikalarda da ayrıştırmayı başarmış ve sendikaları da saflara ayırmıştır. Biz Tüm-Bel-Sen olarak dil, din, ırk ve siyaset gözetmeksizin her alanda örgütlenmeyi kendine destur edinmiş bir örgütüz. Tabi ki sosyal demokrat ve sol belediyelerde biraz daha örgütlülük oranımız fazladır. Bundan sonrada üyelerimiz için çalışıp tüm arkadaşlarımızı sendikamız çatısı altında toplamaya gayret göstereceğiz.

Memur sendikacılığının geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Memur sendikacılığı 1980 sonrası 25 yıllık bir geçmişe ve deneyime sahiptir. Ben memur sendikacılığının çok kısa zamanda çok yol kat ettiğine inananlardanım. Fakat yeterli mi tabiî ki değil, 2001 yılında çıkan 4688 sayılı grev ve toplu sözleşmeyi içinde bulundurmayan bir yasayla kadük olarak çıkarılmıştır. Biz Tüm-Bel-Sen ve KESK olarak grevli toplu bir yasadan yanayız, halende bu isteğimizden vazgeçmiş değiliz. Bizler ilklerin sendikasıyız, her ne kadar bu yasa kadük çıksa da biz nasıl kurulmaz denilen bir ülkede memur sendikasını kurduysak, yapılmaz dendiğinde bizler yapacağız deyip toplu sözleşmeyi yaptıysak bundan sonraki süreçte de grevli toplu sözleşmeli sendika yasasını çıkarttıracağız. Bu konuda da hem genel merkezimiz hem de konfederasyonumuz KESK gerekli çalışmaları ve girişimleri yapmış bulunmaktadır.

Daha güçlü bir sendikacılık için memur sendikalarının da işçi sendikaları gibi sadece genel merkezlerde değil, yerellerde de profesyonelleşmesi gerekmektedir. Eğer bunu bir an önce hayata geçirmez isek ileride memur sendikalarında yöneticilik yapacak emekçileri bulmak cidden zor olacaktır. Yani kısacası grevli toplu sözleşmeli sendika yasası ve profesyonel memur sendikacılığının ileriye doğru memur sendikacılığının önünü açacağına inanıyorum.

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.