SALGINI FIRSATA ÇEVİRENLERE KARŞI ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE…

Sendikamız Merkez Yürütme Kurulu, Sendikamız üyelerinin salgın sürecinde yaşadığı sorunlar ve ihlaller ile son dönemde başta kayyum atanan belediyeler olmak üzere birçok kurumda yaşanılan disiplin cezaları, sürgünler gibi hak ihlallerine ilişkin 8 Haziran 2020 Pazartesi günü (Bugün) saat 11.30’da Sendikamız Genel Merkezi toplantı salonunda basın toplantısı düzenlemiştir.

İlgili basın toplantısı metni aşağıdadır.

 

 

SALGINI FIRSATA ÇEVİRENLERE KARŞI ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE…

Bilindiği üzere, Cumhurbaşkanlığı tarafından ilan edilen “normalleşme programı” doğrultusunda 1 Haziran 2020 tarihinden itibaren ülkemiz “hızlı” bir normalleşme sürecine girmiş, kamu kurumlarında dönüşümlü çalışma uygulamasının kaldırılması ile salgın öncesi çalışma düzenine geçilmiştir.

Salgının ilk gününden bu yana alındığı ifade edilen bütün tedbirler sermaye sınıfını korumak amaçlı olup, bütün iş kollarında milyonlarca emekçi, zorunlu olsun olmasın, sokağa çıkma yasaklarında dahi çalıştırılmıştır. Bu anlamda başlatılan erken normalleşmeye geçiş kararının insan sağlığı açısından bilimsel bir karar değil de asıl olarak “çarklar dönsün” mantığına dayandığını biliyoruz.

Bu geçişe yönelik Dünya Sağlık Örgütü, Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) gibi sağlık alanındaki uzman kuruluşlar, salgının dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de halen kontrol altına alınamadığını, Türkiye için normalleşmenin henüz çok erken olduğunu, salgının birinci dalgasının henüz bitmeyip ve Eylül ayında ikinci dalga beklenildiğini bu nedenle gevşetilen tedbirler neticesinde salgının seyrinde artış yaşanacağını belirtip uyarılar yapmasına rağmen; sanki her şey birden normale dönmüş gibi emekçilerin hızla salgın öncesi çalışma düzenine başlatılması halk sağlığı ve çalışan emekçiler açısından ciddi riskler oluşturmaktadır.

Salgın süresince Hükümetin ekonomik tedbirleri sermayeye fırsatlar yaratmak ve milyonları işsizliğe, açlığa, yoksulluğa ve hastalığa mahkûm etmek iken; siyasi kararları ise tekçi-merkeziyetçi yönetim aygıtını güçlendirmek adına belediyelerin yetkilerini kısıtlamak, özellikle AKP’li olmayanların salgınla mücadele etmesini dahi engelleyip dayanışma hesaplarını bloke etmek ve seçilmiş belediye başkanlarını görevden almak, yeni kayyımlar atamak olmuştur. Tek adam yönetiminin seçilmiş belediye başkanlarını görevden alıp yerlerine kayyum atayarak sürdürdüğü halk iradesini hiçe sayma anlamına gelen demokrasiye darbe politikası geçtiğimiz günlerde de üç milletvekili; Enis Berberoğlu, Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın vekillikleri düşürülerek tutuklamasıyla parlamentoya uzanmıştır.

Salgın Dönemi Fırsatçılığı Her Yerde Her Düzeyde

Her türlü riske rağmen kamu hizmetlerini aksatmadan sunmaya gayret eden belediye emekçileri olarak salgın sürecinde pek çok belediyede “salgın” bahanesiyle yaşadığımız ekonomik kayıplarımız, çalışma hakkımız üzerindeki baskılar, sürgünler, sendikasızlaştırma ve açığa almalar, ihraçlar artmıştır.

Sendikamız karantina günlerinde belediyelerin halk için zorunlu hizmetleri üretirken emekçilerin sağlığını koruyacak düzenlemeler yapması için mücadele ederken; emekçisine bir maske dahil gerekli hemen hiçbir ekipmanı sağlamayan bazı işverenler, salgın maliyetini bahane ederek, yol ve yemek ücretlerine son verme, karşılığını ödemeden yemekhaneleri kapatma, mesai-tazminat, toplu sözleşme kesintisi, maaşları ödememe gibi kazanılmış haklarımıza göz diktiler. Bu kapsamdaki en çok hak gaspı AKP’li ve kayyım atanan belediyelerde yaşandı, yaşanıyor.

  • Ankara Mamak Belediyesinde toplu sözleşme ve yol ücretleri kesilmiş olup 30 Nisan günü 1 Mayısla birleşen basın açıklamasına katılan aralarında Genel Başkanımız ve MYK üyelerimiz ile şube başkanımızın da olduğu 19 üye ve yöneticilerimize soruşturma açılmıştır.
  • İzmir Bergama Belediyesinde çalışan Unesco ödüllü bilim insanı olan İzmir 2 nolu şube yöneticimiz Bülent Türkmen sürgün edilmiştir.
  • Halkın seçimlerde beyan ettiği demokratik iradenin darbe vari bir biçimde gasp edilerek atanan kayyumlar aynı bir önceki dönemdeki gibi belediye kaynaklarını ranta ve talana açıp, başta kadın kurumları olmak üzere kütüphaneler ve kültür merkezleri gibi kurumları kapatarak kent halkına erkek egemen ve tekçi bir siyaset dayatırken; belediye emekçilerine yönelik de disiplin cezaları, hak gaspları, sürgünler, açığa almalar ve ihraçlarla saldırmaya devam ediyor. Bu kapsamda;
    • Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi DİSKİ Genel Müdürlüğünde bir üyemiz Yüksek Disiplin Kurulu tarafından kamu görevinde ihraç edilmişlerdir.
    • Mardin Büyükşehir Belediyesinde çalışan 3 üyemiz hakkında Yüksek Disiplin Kurulunda soruşturma açılmış; bu üyelerimizden biri kamu görevinde ihraç edilmiş, birine kademe durdurma cezası verilmiş diğerinin ise soruşturması devam etmektedir.
    • Siirt Belediyesinde çalışan bir üyemiz hukuksuz bir biçimde kamu görevinden açığa alınmış; içinde Şube yöneticilerimizin de olduğu 8 üyemizin sözleşmeleri haksız ve hukuksuz biçimde tek taraflı feshedilmiştir.
    • Kayapınar ve Derik Belediyelerinde toplu sözleşme ile kazanılmış hak olan yemek ücretleri kesilerek, geçmiş yıllara dönük emekçilere zimmet çıkarılmıştır.
    • Batman Belediyesinde çalışan birçoğu doktor ve mühendislik gibi mesleklerde çalışan 43 üyemiz kadro ve görevleri dışında ilgisiz ve alakasız birimlere düz memur olarak sürgün edilmişlerdir.

Bilinmelidir ki salgın sürecini esnek çalışmayı hayata geçirmek, emekçiler üzerindeki baskı ve denetimi arttırmak, sendikasızlaştırmak, sürgünleri, açığa alma ve ihraç uygulamalarını hayata geçirmek isteyen işverenler belediye emekçilerinin örgütlü mücadelesi ile cevaplarını alacaklardır.

Yerel yönetim işkolunda gasp edilen bütün haklarımızı yeniden kazanacak, belediye emekçilerinin birliğini ve haklarını koruyarak mücadelemizi yükselteceğiz.

Baskı ve Sürgünler Son Bulsun.

Sürgün Edilen Emekçiler Görevlerine Geri Başlatılsın.

Sözleşme Fesihleri, Açığa Alma ve İhraçlar Son Bulsun.

Örgütlenme ve Toplu sözleşme Hakkımız Üzerindeki Hükümet, Belediye Yönetimi ve Sayıştay Baskıları Dursun.

Atanmışlar Değil, Seçilmişler Yönetsin.

 

MERKEZ YÜRÜTME KURULU