TÜM BEL-SEN İSTANBUL 2 NOLU ŞUBE KONGRESİNDE ‘LAİKLİK’ VURGUSU

DENİZ SARI
www.birgun.net

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Tüm Belediye ve Yerel Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (Tüm Bel-Sen) İstanbul 2 No’lu, 3 No’lu ve 5 No’lu şubelerinin 6. Olağan Genel Kurulları yapıldı.

Tüm Bel-Sen İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Nazmi Öztürk açlış konuşmasında, “AKP’nin, iktidarını sürdürmek adına, içeride toplumu bölmekte ve fay hatlarını derinleştirmekte” olduğunu vurguladı.

Son 150 yıldır elde edilen ilerici kazanımların yok edilmeye çalışıldığını belirten Öztürk, “Siyasi iktidar ne pahasına olursa olsun yapmaya uğraştığı Anayasa değişikliği ile bu kötü gidişe benzin dökmektedir” dedi.

“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ KARŞI DEVRİM HAREKETEDİR”

Öztürk şube adına yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Anayasa da yapılmak istenen değişiklikler ülkemizi geriye götürecek bir karşı devrim hareketidir.

Anayasa değişikliğine karşı çıkan emekçiler, ilericiler ve demokratlar; mevcut Anayasa’yı savunmanın ötesinde bir vaziyet almalı, Cumhuriyet değerlerini, Laikliği ve Sosyal Hakları savunmanın; özgürlükleri, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü savunmanın temel esası olmalıdır.

“MUHALİF KESİMLERE KARŞI TASFİYE GERÇEKLEŞTİRİLİYOR”

Fetö ile mücadele yapılıyor denilerek muhalif kesimlere karşı tam bir tasfiye gerçekleştiriliyor. Oysaki halkın üzerine bomba, kurşun atanlar ve T.B.M.M.’yi bombalayan hainlerin hiç tereddütsüz “Hukuk” çerçevesinde hak ettikleri cezalara çarptırılmaları emekçiler açısından kabul gören tutum ve davranışlardır.

Hukukun askıya alındığı böylesi dönemlerde, egemenlerin saldırganlığına karşı kendimizi ve haklarımızı koruyabilmenin yegane yolu; örgütlü ve ortak tavır geliştirebilmektir.

KESK’in kuruluş amaçları arasında yeni bir anlayış da birleşik emek hareketi’nin yaratılmasıdır.

Birleşik Emek Hareketin’ den anlaşılması gereken farklı konfederasyonların ortak eylem ve etkinlikler yapması değil aynı işyerinde çalışan tüm emekçilerin birleşik mücadelesi ve ortak örgütlenmesidir.”

Laikliğin demokratik bir devlet yapılanmasının en temel yapı taşı ve ilkesi olduğunu ifade eden Öztürk, “Türkiye’nin bugünkü öncelikli gündemleri Kesk’inde öncelikli gündemleridir. Bunların en başında mevcut olağanüstü hal rejiminin ve uygulamalarının derhal sonlandırılması gerekmektedir” dedi.

“CUMHURİYET KAZANIMLARINA KARŞI BÜYÜK BİR SALDIRI VAR”

Cumhuriyet’in kazanımlarına karşı büyük bir saldırı yapıldığına da dikkat çeken Öztürk şunları söyledi: “Kadınları eve kapatacak, kamusal alandan uzaklaştırmaya çalışacak ve ataerkil baskı politikaları uygulayarak Cumhuriyetimizin kazanımlarına karşı büyük bir saldırı yapılmaktadır. Bu durumun sonucu da; otobüste şortlu kadına atılan tekme, parkta hamile kadına yapılan saldırı, taciz, tecavüz ve cinayet olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kadın emeği; ucuz iş gücü olarak tarif edilerek, hem hane içinde hem de işyerlerinde sömürüyü en derin biçimde yaşamaktadır.

Kapitalizme, özellikle gericiliğe karşı çıkmadan ve laikliği kazanma mücadelesi vermeden, kadının özgürleşmesi mümkün değildir.”

“BİLİM AKLIN EGEMENLİĞİNE DAYANIR”

Laik ve bilimsel eğitim sistemine ilişkin de konuşan Öztürk, “Bilimsel, demokratik, laik ve bağımsız eğitim sistemi; Cumhuriyetimizin kuruluş temel felsefesiydi. Özgür düşüncenin ve bilimin gelişiminin esasının “kuşkuculuk” olduğu “sorgulamak” olduğu bilinmelidir. Bilim “aklın” egemenliğine dayanır. Laiklik bilimsel düşünüşün güvencesizdir. Özgür düşüncenin temel dayanağıdır. ” ifadelerini kullandı.