ZULMÜN SALTANATINA BOYUN EĞMEYECEĞİZ

TÜM BEL-SEN Merkez Yönetim Kurulunun 22.01.2016 tarihli basın açıklaması metnidir:

Ülkemizi tek parti diktatörlüğüne dönüştürme uğruna gerçekleştirilen siyasi soykırım operasyonları her geçen gün daha da derinleşiyor. Gün geçmiyor ki yeni bir ölüm, yeni bir katliam, yeni bir gözaltı ve ya tutuklama haberiyle uyanmayalım.
Son olarak bu sabah saatlerinde Diyarbakır’da gerçekleştirilen bir siyasi operasyonda aralarında Sendikamız Diyarbakır Şube Sekreteri Baki ÖNDEŞ’in de olduğu onlarca demokratik kurum temsilcisi geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen bir basın açıklamasına katıldıkları gibi hukuk dışı bir gerekçeyle gözaltına alındı.

Artık neredeyse rutinleşen bu operasyon da aynı bundan öncekiler gibi hiçbir somut kanıta dayanmamakla birlikte hiçbir şekilde hukuki değil tamamen siyasi bir gözdağı verme operasyonudur.

Özellikle Kürt coğrafyasında aylardır sürdürülen abluka, kentlerin tanklarla kuşatılıp bombalanması, yaşam alanlarının yerle bir edilmesi, sayıları yüzlerle ifade edilen sivil ölümler, Tahir ELÇİ gibi demokratik kurum temsilcilerinin güpe gündüz katledilmesi, yargısız infazlar, habercilerin, vekillerin dahi kurşunların hedefi haline getirilmesi ve bunların yanında neredeyse sıradan hale getirilen gözaltı ve tutuklamalar…

En yakın bu sabah Cizre Belediye Eşbaşkanı Leyla İMREK’in gözaltına alınması gibi bölgede Saray’ın bu faşizan uygulamalarına ses çıkaran aralarında Sendikamız Diyarbakır Şubesi eski başkanı Medeni ALPKAYA gibi Sendikamız üye ve yöneticilerinin de olduğu birçok sendikacı, insan hakları savunucusu, siyasi parti temsilcisi, seçilmiş belediye başkanları, eski vekiller, aydınlar, yazarlar ve akademisyenler keyfi biçimde evleri basılıp gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor.

Siyasi iktidar, amaçladığı tekçi imparatorluk kurulup ülke içerde ve dışarda daha büyük savaşlara rahatça sürüklensin diye sadece Kürt coğrafyasında değil ülkenin dört bir yanında muhalif olan herkesi hedef alıyor. Çocuklar ölmesin diyen akademisyenlere yönelik saldırılarda görüldüğü gibi, Saray’ın bu faşizan uygulamalarına muhalif olan herkes düşman ilan edilip, bizzat Saray tarafından tehdit edilip, gözaltına alınıyor, tutuklanıyor.

Toplumun örgütlü güçlerini susturmayı ve ülkeyi dikensiz bir gül bahçesine çevirerek bir korku imparatorluğu yaratmayı amaçlayan bu saldırılar, iktidarın siyaseten çözemediği sorunları baskı ve sindirmeyle çözmeyi kafasına koyduğunu göstermesi anlamında onun gücünden çok güçsüzlüğünün kanıtıdır.

Şurası bilinmelidir ki başta Konfederasyonumuz ve Sendikalarımız olmak üzere toplumun emek, demokrasi, barış ve özgürlükten yana örgütlü güçleri, ülkede adeta bir savaş hukuku yaratmaya dönük bu saldırılarla susturulamaz.

Bu ve benzeri saldırılar bizleri yıldırmak bir yana birliğimizi ve mücadele kararlılığımızı artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Bu anlamda siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz; ne yaparsanız yapın bu ülkenin aydınlık geleceğinden yana olanları susturamayacaksınız, bizler dün olduğu gibi bugün de asla zulmün saltanatına boyun eğmeyeceğiz. Bu yüzden gelin girdiğiniz bu kanlı yoldan vazgeçin, demokratik hayatı tahrip eden ve ülkemizi yeniden kan ve gözyaşı deryasında çözümsüzlüğe sürükleyen bu saldırılarınıza derhal son verin ve aralarında Konfederasyonumuz ile Sendikalarımız üye ve yöneticilerinin de olduğu hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan ve tutuklanan demokratik kurum ve kuruluşların temsilcilerini serbest bırakın.

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.