ÖZGÜR VE DEMOKRATİK TOPLU SÖZLEŞME İSTİYORUZ

Sendikamız, Ankara 2 Nolu şubesinin bu gün Sakarya Caddesinde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına Sendikamız Genel Sekreteri Yılmaza YILDIRIMCI ve Mali Sekreter Satı BURUNUCU ÇALİ katıldı.

Sendikamız Genel Sekreteri Yılmaz Yıldırımcı’nın Basın Açıklaması Metni 

 

Değerli Arkadaşlar,

Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisinin ekonomik ve sosyal hakları için toplu pazarlık görüşmeleri ülke genelinde emekçilerin en önemli hakkı olan iş güvencesi ve çalışma özgürlüğünün gasp edildiği bir süreçte başladı.

Hepinizin bildiği üzere 15 Temmuz askeri darbe girişimini “Allah’ın bir Lütfü” diye tanımlayarak kendi baskıcı rejimlerini inşa etmek için fırsata dönüştürenler, ülkeyi kendileri için dikensiz gül bahçesine dönüştürmek her türlü demokratik işleyişi askıya alarak ülkeyi OHAL ve KHK’larla yönetmeye; hukuk sistemini ise tek parti talimnamelerine dönüştürmeye başladılar.

Bu kapsamda 20 Temmuz 2016 tarihinden bu yana aralarında milyonlarca oy ile seçilmiş milletvekillerinin, belediye eş başkanlarının, gazetecilerin, insan hakları savunucularının, yazarların, aydınların da olduğu yüz binlerce insan gözaltına alındı, binlercesi tutuklandı; gözaltında işkence ve kötü muamele nerdeyse rutin bir uygulama haline dönüştürüldü; halkın demokratik iradesi ile seçilen belediyeler gasp edilerek kayyumlar atandı, dernekler, vakıflar, kültür merkezleri, gazeteler ve televizyonlar kapatıldı. Ülkenin neresinde olursa olsun her türlü hak arama talebi polis şiddetiyle bastırılmaya çalışılarak adeta bir korku imparatorluğu yaratılarak tüm toplum bu baskıcı sisteme diz çökertilmeye çalışılmaktadır

Bu sürecin biz emekçilere faturası da binlerce arkadaşımızın işten atılması şeklinde yaşandı. FETÖ üyesi diye başlatılan hukuksuz işten atmalar ve açığa almalar barış isteyen akademisyenlerden hakları için mücadele eden Sendikamız üyelerine ve muhaliflere yönelik genişletilerek devam edilmektedir.

20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen OHAL ve sonradan çıkartılan KHK’ler ile bugüne kadar sadece Sendikamız üyesi ihraçların sayısı 1060’a KESK üyesi ihraçların sayısı ise 4000’lerin üzerine çıkmış bulunmaktadır.

Özellikle son çıkan 692 sayılı KHK ’ile iş kolumuz TÜM BEL-SEN ve özellikle bölgede çalışan yerel yönetim emekçilerinin yoğun olarak hedef seçilmesi göstermektedir ki siyasi iktidar kayyumla gasp ettiği halkın belediyelerini halktan tamamen kopartmak için buralardaki emekçileri özel olarak hedef seçmiş ve kamudan ihraçlarına karar vermiştir.

Bütün bu nedenlerden dolayı 2018-2020 yılları kapsayan TİS görüşmeleri özgür, demokratik ve tüm kamu çalışanların hak ve menfaattarının korunup geliştirilmesi için şu taleplerimizin derhal gerçekleşmesi gerekmektedir.

20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) derhal kaldırılmalıdır.

Anayasaya ve yasalara aykırı olan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) iptal edilmelidir ve ihraç edilen kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmelidir.

İş güvencemize dokunulmamalıdır.

Güvenceli iş ve güvenceli bir gelecek biz tüm emekçiler açısında garanti altına alınmalıdır.

Halkın mücadelesi, emeği ve binlerce bedel ödenerek kazandığı belediyelerdeki kayyum işgali sona ermeli ve tekrar halkın gerçek temsilcilerine teslim edilmelidir.

Bunlar gerçekleşmeden ne TİS yapma ne de TİS görüşmelerinin kamu emekçileri lehine sonuçlanma olanağı yoktur.

Yapılacak görüşmelerin AKP ve MEMUR SEN arasında önceden üzerinde anlaşma sağlanan satış sözleşmesinin ilan edilmesi dışında hiçbir karşılığı ve ciddiyeti yoktur.

Buradan MEMUR SEN ve T. KAMU SEN Konfederasyonlarına da çağrıda bulunuyoruz; KESK’in hukuksuz bir şekilde TİS sürecinden çıkarılmasına karşı tüm kamu emekçileri ve onların temsilcileri konumunda kendilerini görenler birlikte hareket etmeli.

 OHAL’in tüm emekçilere ve demokratik muhalefete karşı silah olarak kullanıldığı bu hukuksuz ve anti demokratik uygulamalara artık alet olmayın ve son verilmesi için birlikte mücadele edilmelidir diyoruz.

Göstermelik değil grevli ve gerçek TİS koşullarının olduğu bir masa birlikte kurulmalıdır.

Kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını koruyan, yeni haklar elde eden, taşeron ve güvencesiz çalışmaya son veren, insanca yaşayacak koşulları sağlayan TİS sözleşmeleri imzalanmalıdır.

TÜM BEL SEN YÖRÜTME  KURULU

 

Sendikamızın Ankara 2 Nolu Şubesinin Basın açıklaması metni aşağıdadır.

“Özgür ve Demokratik Toplu Sözleşme İstiyoruz” 

2018-2019 yıllarını kapsayan 4. Dönem ‘Toplu Sözleşme’ görüşmeleri 1 Ağustos 2017 Salı günü başlamıştır..  3 milyon kamu emekçisini,  2 Milyon kamu emekçisi emeklisini, ailelerini de hesaba kattığımızda en az 15 milyonluk geniş bir kitleyi yakından ilgilendiren bu “toplu sözleşme’ görüşmelerine ne yazık ki toplum olarak geleceğe, yarına,  ilişkin umutlarımızın karartılmak istendiği bir süreçte giriyoruz. Kapsamından, tarafların belirlenmesine, grev hakkımızın yasal güvence altına alınmamasından, uyuşmazlık durumunda devreye girecek olan Hakem Kurulunun yapısına kadar onlarca temel sorunu bulunan, gerçek – evrensel bir toplu sözleşme sisteminden uzak olan mevcut sistemin üzerine bugün bir de OHAL-KHK rejiminin gölgesi düşmüştür.

15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasının ardından ilan edilen OHAL’in üzerinden bir yıl geçmiştir. OHAL’e dayanılarak çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle 120 bine yakın kamu çalışanı ihraç edilmiş, yaklaşık 40 bin kamu çalışanı açığa alınmıştır. 

OHAL’i FETÖ/PDY ile mücadele için ilan ettiklerini söyleyenler çok kısa süre içinde konfederasyonumuz KESK’i hedef tahtasına koymuştur. Bugüne kadar bağlı sendikalarımızın üyesi-yöneticisi toplam 4.006 kamu emekçisi sorgusuz, sualsiz,  tamamen keyfi olarak memuriyetten çıkarılmış, ihraç edilmiştir.

İşte böylesi bir süreçte yapılacak “ Toplusözleşme “de Biz Yerel Yönetim emekçilerinin öncelikli talepleri şunlardır,

 1-20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen  (OHAL) derhal kaldırılsın.  Anayasaya ve yasalara aykırı olan tüm Kanun Hükmünde Kararnameler iptal edilsin.

2 -OHAL döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle herhangi bir hukuki delil ve mahkeme kararı olmadan ihraç edilen tüm kamu görevlileri aynı kadro, unvan ve pozisyonlarında işlerine derhal iade edilsin,

3- Yerel Yönetimlerde imzalanan tüm SDS ve TİS önündeki engeller ortadan kaldırılmalı, 4688 Sayılı Yasanın 32. Maddesindeki süre, miktar gibi kısıtlayıcı tüm hükümler, özgür ve demokratik bir toplusözleşmenin lehine yeniden düzenlenmelidir.

4- Zabıta emekçilerine ödenen aylık maktu mesai ücretleri iki katına çıkartılsın ve belediye meclislerince belirlensin. Zabıta emekçileri ayrı bir hizmet sınıfı olarak yeniden tanımlanarak, meslek statüsü sağlansın.

5-Zabıta emekçilerine yıpranma hakkı tanınsın fiili hizmet zammından yararlandırılsın.

6- Yerel Yönetimlerde ki tüm Özelleştirmeler durdurulsun. Sözleşmeli, taşeron esnek kuralsız çalışma yasaklansın.

7-Çalışanları bölen, iş ve ücret güvencesini tehdit eden, her türlü istihdam biçimi kaldırılsın. Esnek, kuralsız, performansa göre çalışmaya-ücretlendirmeye son verilsin.

8-Kamu hizmetleri işletmecilik esaslarına göre değil, toplumsal fayda gözeterek sağlansın.    

9-2017 Haziran ayı itibari ile dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.510 yoksulluk sınırı ise 4.925 dir. Bu nedenle en düşük maaş alan kamu emekçisinin maaşının kira, yakıt, çocuk ve aile yardımı hariç 3.450 TL’ye çıkarılmasını talep ediyoruz.

10- kira yardımı olarak aylık 427 TL, aile/eş yardımı olarak aylık 350 TL, çocuk yardımı olarak 350 TL,  brüt asgari ücret tutarında yılda iki ikramiye ve yemek ücreti verilmeyen kamu emekçilerine aylık 335 TL yemek ücreti ödenmesini talep ediyoruz.

11-Gelir Vergisi Kanunu’nda değişiklik yapılmasını,  kamu emekçisinin maaşı içinden Asgari Ücret tutarı istisna edilerek kalan tutardan her ay için sadece en düşük gelir vergisi oranın uygulanmasını, artan vergi dilimi oranı uygulamasından vazgeçilmesini talep ediyoruz.

12-Tüm ek ödemeler, emekliliğe ve emekli aylığına yansıtılmalıdır.

13-Ek ödemeleri düzenleyen 666 Sayılı KHK ile yaratılan ücret adaletsizliği ve mağduriyetler giderilmelidir.

14- Kadın kamu emekçilerine; çalışma yaşamında uygulanan her türlü ayrımcılık, mobing, baskı ve şiddete son verilmeli, uygulayanlar hakkında cezai yaptırımlar getirilmelidir.

15- Halkın iradeleri ile işbaşına gelen yerel yönetimlerde ki kayyum atamalarına son verilsin, oralarda yaşanan emekçi kıyımı durdurulsun.4 Ağustos 2017

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Tüm Bel-Sen Ankara 2 Nolu Şube

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.