TOPLU SÖZLEŞME ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE YÖNELİK ANAYASAYA AYKIRI MÜDAHALELERE SON VERMEYEN HİÇ BİR DÜZENLEME GERÇEK BİR KAZANIM DEĞİLDİR
01.07.2022 tarihinde TBMM Genel Kurulunda onaylanan 7417 sayılı torba kanuna son dakikada eklenen geçici madde ile mahalli idarelerde kanunun yayın tarihine nakit ve ya kupon, kart benzeri araçlarla yapılan yemek yardımı ve bir kısım sosyal denge tazminatı ödemelerine ilişkin mali ve idari yargılamalara “af” getirilmiştir. İlgili düzenleme şu şekildedir.
İlgili yasa maddesinin 3. Fıkrasının ilk bölümünde ifade edilen bu düzenlemeye göre; bu kanunun yürürlük tarihine kadar mahalli idare kurumlarında çalışan personellere yönelik nakit ve ya kupon, kart benzeri araçlarla yapılan yemek yardımı ödemelerine ilişkin mali ve idari yargılamalara af getirmektedir.
Yine aynı yasa maddesi fıkrasının ikinci bölümünde ifade edilen bu düzenlemeye göre; bu kanunun yürürlük tarihine kadar4688 sayılı yasanın 3. Fıkrasında belirtilen sınırlara uymamasına rağmen sözleşme imzalayan ve ya sözleşme süresince söz konusu bu sınırları aştığı tespit edilen mahalli idarelerin personeline verdiği sosyal denge tazminatı ödemelerine ilişkin “af” getirilmektedir.
Buna göre taraf oldukları topu sözleşmeye dayalı olarak çalışanlarına sosyal denge tazminatı ödemesi yapan mahalli idare kurumlarının;
nedenlerine dayalı olarak haklarında başlatılan mali ve idari yargılamalara son verilmiştir.
Bilindiği üzere 4688 sayılı yasanın geçici 14. Maddesine göre 15.03.2012 tarihinde önce toplu sözleşme imzalamış mahalli idare kurumları için 4688 sayılı yasanın 32. Maddesi 3. Fıkrası 31.12.2023 tarihine kadar uygulanmadığı için yukarda belirtilen söz konusu bu “af” düzenlemesi 2012 yılından bu yana toplu sözleşme imzalamaya devam eden belediyeler için her hangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Yani söz konusu bu “af” sadece ilk kez 2012 yılından sonra toplu sözleşme imzalamış olan belediyelere yönelik o da yukarda belirtilen bütçe kısıtlarına uymadıkları için başlatılan mali ve idari denetimlere ilişkindir. Yerel yönetim emekçilerinin Anayasa ile güvenceye alınan özgür toplu sözleşme iradesini kısıtlayan 4688 sayılı yasanın sosyal denge tazminatı üst sınır getiren hukuka aykırı bölümüne ilişkin herhangi bir “af” getirmemektedir. Bu nedenle de 4688 sayılı yasada belirtilen “tavan tutar”ı aştığı için Sayıştay tarafından sorguya tabi tutulan ve zimmet kararları verilen toplu sözleşme ödemeleriyle ilgili her hangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, söz konusu bu “af”; Sendikamızın yıllardır dillendirdiği ve bu kapsamda çeşitli siyasi parti gruplarının kanun teklifi vermesini sağladığı 4688 sayılı yasanın 32. Maddesi 1. Fıkrasının sosyal denge tazminatına üst sınır koyan içeriğini tamamen kaldırmaya ve ilgili bu maddede belirtilen sınırların aşan ödemelere yönelik başlatılan mali ve idari yargılamalara son verilmesine ilişkin yerel yönetim emekçilerinin temel talebi maalesef ki yine karşılıksız kalmıştır.
Torba yasaya son dakikada eklenen ilgili bu “af” düzenlemesinin yandaş medyada ve bazı sözde Sendikalarca “yerel yönetim emekçilerine müjde” gibi sunulması tamamen aldatmacadır.
On binlerce yerel yönetim emekçisi, 4688 sayılı yasanın 32. Maddesi 1. Fıkrasındaki belirtilen sosyal denge tazminatı ödemesi tavan miktarını aşan toplu sözleşme ödemeleri aldıkları için Anayasa ile güvenceye alınan toplu sözleşme özgürlüğüne aykırı bir şekilde mali ve idari yargılamalarla karşılaşmakta, haksız ve hukuksuz bir şekilde zimmet kararlarına muhatap olmaktadır.
Bu nedenle, Yerel yönetim emekçilerine gerçek bir müjde verilecekse bu hukuksuz yargılamalara ve kararlara son verilmeli ve bu kapsamda emekçilerin Anayasal hakları olan toplu sözleşme özgürlüklerini kısıtlayan ilgili 4688 sayılı yasanın 32. Maddesi bir bütün olarak değiştirilmelidir. Bunu yapmayan hiçbir düzenleme geniş kapsamlı ve kalıcı bir kazanım değil, etkisi sınırlı ve geçici göz boyama girişimleridir.
Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.