DEMOKRATİK İRADEYİ GASP EDEN KAYYUMLARA TESLİM OLMAYACAĞIZ

DEMOKRATİK İRADEYİ GASP EDEN KAYYUMLARA TESLİM OLMAYACAĞIZ

19 Ağustos 2019’da Halkın oylarıyla seçilen Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanları görevden alındı, 3 belediye de 2. kez kayyum atandı. Halk iradesinin gasp edilmesi anlamına gelen kayyum atamalarına onlarca belediye ile devam edildi. Bu anlamda 19 Ağustos ülkemiz demokrasi tarihine kara bir gün olarak geçmiş oldu.Ortaya çıkan yolsuzluk belgeleri yanında bugün de yaşayarak gördüğümüz üzere; halka hizmet için değil iktidara ve yandaşlarına rant alanları açmak için belediyelere kayyum atayanlar aynı zamanda yerel yönetimleri halktan kopararak toplum ile yönetim organları arasındaki yabancılaşmayı büyütmesi bağlamında demokrasiye darbe yapmışlardır.Avrupa Konseyi tarafından “Türkiye’deki yerel demokrasi açısından aşağılayıcı bir durum” olarak değerlendirilip uluslararası hukuka aykırı olduğu tespit edilen hükümetin belediyelere kayyum atamaları; seçilmiş belediye eş başkanlarının ve yöneticilerinin haklarında hiçbir somut kanıt olmadan tamamen asılsız iddialarla tutsak edilmesi ve belediye emekçilerinin en temel insan hakkı olan çalışma hakkının ellerinden alınmasıyla hukuk tanımazlığın da aleni örneği olmuştur. Kayyum atanan belediyelerde çalışan yüzlerce emekçinin hukuksuz bir şekilde ihraç edilmesi göstermektedir ki siyasi iktidar kayyumla gasp ettiği halkın belediyelerini halktan tamamen kopartmak için buralardaki emekçileri özel olarak hedef seçmiştir.19 Ağustos 2019’dan bu yana yaşananlar gösterdi ki söz konusu bu hukuksuz ve anti demokratik uygulamalar sadece bir bölgeye özgü değil. Artık açık bir diktatörlüğe dönüşen bugünkü iktidar kendisine biat etmeyen belediyeleri baskı altına almakta ve dahi el koymakta; herkesi işten atmakta; yetmezse akla hayale sığmayacak asılsız iddialarla hukuksuz biçimde tutsak etmektedir. Siyasi iktidarın tüm dünyanın hayretle izlediği bu hukuksuz, anlamsız uygulamaları onun gücünden değil güçsüzlüğünden ve çaresizliğinden gelmektedir. Artık bu kadarı da olmaz dedirten bütün bu uygulamalar onun için günü kurtarmaktan başka bir işe yaramıyor. Çünkü artık başta biz emekçiler olmak üzere toplumun büyük bir çoğunluğu için korku duvarı aşıldı. Ülkenin dört bir yanında emekçiler, ezilenler “Artık Yeter” diyor. İşte biz yerel yönetim emekçileri de buradan bir kez daha haykırıyoruz işten de atsanız, tutsak da etseniz biz size teslim olmayacağız. Kimseye kul, kimseye köle olmayı kabul etmeyeceğiz. Başta ihraç edilen arkadaşlarımız işe iade edilmesi olmak üzere; haklarımız için, özgür, demokratik ve barış dolu aydınlık bir gelecek için, adalet için ülkenin dört bir yanındaki tüm üyelerimiz tek bir yumruk gibi bu zulmün karşısına dikilecek; omuz omuza verecek direnişi büyüteceğiz.Tarih tanıktır ki ne kadar güçlü görünürse görünsün hiçbir zor ve baskı, iktidarları uzun süre ayakta tutamaz. Teslim olmayanlar, yapılan bu hukuksuzluklara HAYIR diyenler er ya da geç kazanacak, emek, demokrasi, barış ve özgürlükler daim olacaktır.TÜM BEL SEN MERKEZ YÜRÜTME KURULU

 

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.