2024 Maaş Zammı Daha İlk Ayda Buharlaştı! İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret İstiyoruz!

2024 yılının ilk enflasyon verileri açıklandı.

TÜİK’e göre enflasyon ocak ayında %6,7 artarken, yıllık enflasyon %64,86’ya yükseldi.

Bağımsız iktisatçılar tarafından kurulan Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise enflasyon ocak ayında %9,38 artarken yıllık enflasyon ise %129,11’e çıkmıştır.

 

 

 

 

 

Her zaman dikkat çektiğimiz üzere; yıllardır TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri ile sokakta, çarşıda, pazarda yaşanan gerçek enflasyon arasında adeta bir uçurum oluşmuştur. Söz konusu uçurum tüm ücretli kesimler gibi kamu emekçilerinin ve emeklilerin reel gelirini buharlaştırmaya devam etmektedir.

Sadece son 3 yılda TÜİK ve Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) tarafından açıklanan verilere baktığımızda bile söz konusu buharlaşmanın ne kadar çarpıcı boyutlara ulaştığı, görülmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

Tüm bunlara rağmen sadece iktidar değil, belli çevreler de kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaş artışlarını geçmiş dönem enflasyon farklarını ekledikleri kümülatif hesap oyunları ile yüksek göstermeye, rakamları çarpıtmaya çalışmıştır.

Nitekim bugün açıklanan enflasyon verilerinden sonra, 2023 yılı Temmuz – 2023 Aralık dönemi enflasyon farkını da hesaba katarak Memur ve memur emeklilerinin 2024 yılında maaşları kümülatif %49,25 artmıştı. Ocak ayı enflasyonu ile bunun sadece %6,7’si eridi” çarpıtmaları yapanlara şahit oluyoruz.

Kamu emekçilerinin ve emeklilerin bu hesap oyunlarına, çarpıtmalara, lafazanlıklara karnı toktur.

Hesap gün gibi ortadadır.

Dönem toplu sözleşme ile kamu emekçilerinin 2023 Temmuz-2023 Aralık dönemini kapsayan 6 aylık dönemde maaşlarında sadece %6 artış yapılmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere, TÜİK rakamlarına göre 2023 Temmuz ayı enflasyonu %9,49 olarak açıklanmıştır. Dolayısıyla maaşları toplu sözleşme ile %6 arttırılan kamu emekçileri için daha ilk ayda 3 puandan fazla enflasyon farkı doğmuştuR.
TÜİK tarafından daha sonraki aylarda açıklanan enflasyon oranları yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere; Ağustos: %9,09, Eylül: %4,75, Ekim %3,43, Kasım: %3,28, Aralık %2,93’dir.
Böylece TÜİK verilerine göre 6 aylık birikimli enflasyon %37,56 olmuştur. Bu orandan ilk altı ay için verilen %6’lık toplu sözleşme artışı düşülünce kamu emekçileri ve emeklileri için 6 aylık dönemde %29,78 oranında bir enflasyon farkı doğmuştur.
Sonuçta kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaşlarında 2023 Temmuz-2023 Aralık dönemi için yapılan %6’lık artış daha ilk aydan, Temmuz 2023’den itibaren enflasyon altında kalmıştır.
Sonraki aylar boyunca enflasyona katlanarak artarken kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşları aynı kalmış, dolayısıyla kayıpları her ay artmaya devam etmiştir. Altı ay boyunca enflasyona ezilen maaşlara altı ayın sonunda, 2024 Ocak itibari ile %29,78’lik enflasyon farkı yansıtılmıştır.
Üstelik kamu emekçileri ve emeklileri TÜİK tarafından açıklanan söz enflasyon farkından da ciddi kayıp yaşamıştır. Çünkü TÜİK verilerine göre 2023 yılı Temmuz-Aralık dönemini kapsayan 6 aylık enflasyon %37,56 iken ENAG verilerine göre söz konusu dönemde enflasyon bunun tam 14 puan üzerinde %51 artmıştır.
Öte yandan 7. Dönem “Toplu Sözleşmede” altı milyonu aşkın kamu emekçisinin ve emeklinin maaşları ilk defa hedeflenen enflasyon oranlarının altında kalmıştır.Bilindiği üzere 2024-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programda 2024 yılı enflasyon hedefi %33, 2025 enflasyon hedefi ise %15,2 olarak açıklanmıştır.Sık sık enflasyon tahminlerini yukarı çekerek revize eden Merkez Bankası ise 2024 yılı enflasyon tahminini en son %36-%42 bandına çekmiş, 2025 yılı enflasyon tahmini ise %14 olarak açıklamıştır.

Bu resmi hedeflere rağmen, 2024-2025 yıllarını kapsayan toplu sözleşmede, işveren temsilcilerinin yani iktidarın temsilcilerinin çoğunlukta olduğu Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı ile:

Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaşlarının altışar aylık dilimler halinde 2024 yılı için %15 + %10,
2025 yılı için ise %6+%5 artırılmasına karar verilmiştir.
Kısacası iktidar kamu emekçilerine ve emeklilere 2024 yılı için hedeflediği enflasyonun 17 puan, 2025 yılı için ise 4 puan altında bir maaş artışı dayatmıştır.

Söz konusu dayatma bugün açıklanan enflasyon verileri ile daha ilk aydan iflas etmiştir. Aşağıdaki tablodan görüleceği üzere maaşları kamu emekçilerine ve emeklilere verilen %15 maaş artışının yarısından fazlası daha ilk ayda ellerinden alınmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ocak ayı enflasyonun TÜİK tarafından %6,7 açıklanmasının ardından basına yansıyan pek çok haberde “Ocak maaş zammının yarısına yakını %6,7 oranlı enflasyonla eridi” yorumu yapılmıştır.Oysa yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere erime Ocak maaş zammının yarısının üzerindedir.

Örneğin 2023 Temmuz itibari ile 20.468 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşı altı aylık enflasyon farkı (%29,78) ile 6.095 TL artarak 26.563 TL olmuştur. Söz konusu maaşın 2024 yılı ocak ayı itibari ile %15 artırılmasının tutarı 3.984 TL’dir.

Böylece enflasyon farkı (%29,78) ve toplu sözleşme artışı (%15) dahil 30 bin 547 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşında bu ay için açıklanan %6,7’lik TÜİK enflasyonu ile yaşanan kayıp-erime ise 2.047 TL’dir.

Kısacası sene başında %15 artış ile 3.984 TL artan maaş daha yılın ilk ayında %6,7 enflasyonla yarıdan daha fazla bir tutarda, 2.047 TL erimiştir.  Bu durum yani %15’lik maaş zammının yarısından fazla kayıp-erime tüm kamu emekçileri ve emekliler için geçerlidir.

En önemlisi Temmuz 2023’ten sonra hem mevcut emeklileri hem de bugünün çalışanı yarının emekli adayı milyonların mevcut mağduriyetini daha da artıracak YENİ BİR ÜCRET-MAAŞ REJİMİ yaratılmıştır.

14 Temmuz 2023 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7456 sayılı kanunun 28. Maddesi ile yapılan düzenleme ile 15.965 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutarın maaşlara ilave edilmesine geçilmiştir.

Kamu emekçilerinin maaş bordrolarında “ilave ödeme” ya da “ilave seyyanen ödenek” adı ile yer alan söz konusu kalemden sadece damga vergisi (binde 7,59) kesilmekte, başka herhangi bir vergi ve sigorta kesintisi yapılmamaktadır.

Yani 2023 Temmuz itibari ile brüt 8.138 TL, bugün ise brüt 12.147 TL olan ilave seyyanen ödenek kamu emekçilerinin taban aylığına yansıtılmamakta, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye ve sigorta prim kesintisine tabi tutulmadığı için emekli aylıklarına da yansımamaktadır.

2011 yılında çıkarılan 666 sayılı KHK ile geçilen aynen ilave seyyanen ödenek gibi yine taban aylığa yansıtılmayan ek ödeme tutarını da eklediğimizde kamu emekçilerinin cebine giren maaşın yarısından fazlasının emekliliğe yansıtılmadığı, dolayısıyla çalışılırken alınan maaş ile emekli olunduğunda alınacak maaş arasındaki makasın gittikçe açıldığı ciddi bir mağduriyet ortaya çıkmaktadır.

Örneğin 2024 Ocak maaş zammı ile hükümetin “en düşük maaş” dediği, 15 derecenin 1. Kademesindeki, evli, eşi çalışmayan 2 çocuklu kamu emekçisinin cebine giren tutar bugün itibari ile eş ve çocuk yardımı dahil 32.848 TL’dir.  

Ancak bu tutarın 5.060 TL’si sabit ek ödeme tutarı, 12.055 TL’si net ilave seyyanen ödenek tutarı, 1.729 TL’si eş yardımı, 570 TL’si ise çocuk yardımından oluşmaktadır.

Bu 4 kalemden sigorta prim kesintisi ve gelir vergisi kesintisi yapılmamaktadır. Yani bunlar emekliliğe yansıtılmamakta, emekli aylığına esas tutarın hesabında SIFIR kabul edilmektedir. Bu durumda söz konusu kamu emekçisinin çalışırken cebine giren 32.848 TL’nin gelir sadece 13.434 TL’si emekli aylığı hesabında temel alınacaktır.

Kamu emekçileri bu sistemde ne kadar uzun çalışırsa emekli aylıkları da o kadar etkilenecektir. Örneğimizdeki kamu emekçisi 2023 temmuz ayından sonra çalışma hayatına katılmış ve çalışma hayatını bu sisteme göre tamamlarsa emekli aylığı 6.717 TL civarına yani bugün cebine giren 32.888 TL maaşın beşte birine kadar inecektir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Böylece milyonlarca kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksulluğa, emekli olunca ise daha fazla sefalete terk eden yeni bir maaş-ücret rejimi yaratılmıştır.Öte yandan zam yağmuru hız kesemden devam etmekte, iktidar enflasyon hedeflerini “revize” adı altında sürekli arttırmaya devam etmektedir.  İktidar 13 yıldır hedeflenen enflasyon hedeflerini hiç tutturamamış, son 3 yılda gerçekleşen enflasyonun hedeflenen enflasyonun beşe, altıya katlamıştır.

Tüm bunlara rağmen Hazine ve Maliye Bakanı, “Yıllık enflasyonda yılın ikinci yarısında belirgin bir gerileme göreceğiz. Fiyat istikrarını sağlamak temel önceliğimizdir.” Diyerek hepimizle dalga geçmeye devam etmektedir.

Hem çalışanlara hem emeklilere yıllardır kurulan bu yoksulluk ve sefalet tuzağından tek çıkış yolu Yoksulluk Sınırı Üzerinde, İnsanca Yaşamaya Yetecek Ücret için mücadeleyi büyütmekten geçmektedir.

Buna göre:

Öncelikle tüm kamu emekçilerine brüt 12.147 net 12.055 TL olarak verilen ilave seyyanen ödenek mevcut taban aylık katsayısına dâhil edilmesini istiyoruz.
Maaş artışlarımızda tüm toplumun sahte olduğunu yaşayarak öğrendiği TÜİK rakamlarının değil, yoksulluk sınırının temel alınmasını istiyoruz.
Bunun için mevcutta iktidarın “en düşük maaş” olarak ifade ettiği eşi çalışmayan, 2 çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşının eş ve çocuk yardımı ve fahiş oranda zamlanan kiralar karşısında bugün artık elzem hale gelen kira yardımı ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı üzerine (55 Bin TL üzerine) çıkarılmasını istiyoruz.
Bu tutara günün koşullarına uygun olarak yemek, ulaşım, yakacak, çocuğu kreşe giden kamu emekçileri kreş yardımı ilave edilmesini istiyoruz.
Maaşlarımızın 2024 yılı mart ayından itibaren her üç ayda bir yoksulluk sınırındaki artış oranına göre güncellenmesini istiyoruz.
Her üç ayda bir açıklanan çeyrek büyüme oranları maaşlarımıza yansıtılmasını istiyoruz.
Eve dönüş minibüs parasını bile karşılamaya yetmeyen fazla mesai ücretlerimizin aylık çalışma saatimize bölünmesi sureti ile arttırılmasını istiyoruz.
Seçim öncesi verilen 3600 ek gösterge ve mülakatın kaldırılması sözlerinin tutulmasını; 1.Dereceye yükselen tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesini, kamuda torpile, ayrımcılığa son verilmesi için mülakatın hem işe almada hem de görevde yükselmede kaldırılmasını istiyoruz.
Mevcutta 12.147 TL olan ilave ek ödeme tutarının tüm kamu emekçisi emeklilerinin aylıklarına yansıtılmasını, en düşük kamu emekçisi emeklisi maaşı ile yoksulluk sınırı arasındaki makasın kapatılmasını istiyoruz.

KESK olarak; hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçilerini ve emeklileri yoksulluğa, sefalete karşı ortak mücadeleyi yükseltemeye, Yoksulluk Sınırı Üzerinde, İnsanca Yaşamaya Yetecek Ücret için omuz omuza vermeye çağırıyoruz.

 

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.