CUMHURİYETİN 100. YILINDA KARANLIĞA KARŞI HEP BİRLİKTE MÜCADELEYE !

Ulusal egemenliğin ve bağımsızlığın, tebaa olmaktan kurtulup yurttaş olmanın, demokrasinin, özgür aklın, birey olmanın, kadın haklarının, hukukun, kültür-sanatın, akılcı ve bilimsel eğitimin, ekonomik kalkınmanın, uygar yaşamın ve barışın güvencesi olarak ilan edilen Cumhuriyetin yüzüncü yılı kutlu olsun.

Bu topraklarda 85 milyon yurttaşın tüm farklılıklarıyla birlikte barış içinde bir arada yaşayabilmesinin güvencesi Cumhuriyetin 100 üncü yılını hep birlikte coşkuyla kutlamamız gerekirken; AKP iktidarının ülkemizi ve bizleri sürüklediği krizler sarmalı sonucu oluşan karanlık nedeniyle maalesef ki içimiz buruk ama daha çok da öfkeliyiz.

21 yıllık AKP iktidarında ülkemiz eğitimden sağlığa, dış politikadan kültür-sanata, ekonomiden sosyal yaşama birçok alanda 20 yıl öncesinden dahi geri bir noktaya sürüklendi.

Cumhuriyet, ilanınındın hemen sonra başlayan bağımsız ekonomi politikalarıyla, planlı sanayileşme hamleleriyle savaşlardan çıkmış bir ülkeyi dışa bağımlıktan kurtarırken; AKP’ iktidarları dönemindeki 21 yılda ise geçmiş dönemlerde halkın alın teriyle kurulmuş fabrikalar ve kamu tesislerinin tamamı haraç mezat satılmış; ülkemizin yer altı ve yer üstü zenginlikleri talana ve yağmaya açılmış, yurttaşların temel ihtiyaçlarında dahil dışa bağımlı bir ülkeye dönüştürülmüştür.

Cumhuriyete ve değerlerine, kurulduğundan bugüne hiç bu denli düşmanlık yapıldığı bir dönem yaşamadık.  Özgürlük, demokrasi, eşitlik, adalet, ve laiklik gibi evrensel değerlerin, hiçbir dönem bu son 21 yılda oldu kadar içi boşaltılmadı; yurttaş olmanın en önemli kriteri temel hak ve özgürlükler hiçbir dönem bugünkü kadar yerle yeksan edilmedi…

Özgür aklın ve birey olmanın güvencesi laiklik,  başta eğitimin cemaat ve vakıflar üzerinden gerici bir kuşatmaya alınmasıyla içi boşaltılarak toplumsal yaşam hiçbir dönem bu kadar sistemli bir şekilde karanlığa teslim edilmeye çalışılmadı.

Saray rejimiyle birlikte son yıllarda daha da artırılan Cumhuriyet değerlerine düşman söylem ve uygulamalar, konser ve festivallerle başlayan toplumsal alanların gerici akımların talebiyle yasaklanması, yaşam tarzına müdahale, kadınları eve kapatmaya amaçlayan ayrımcılıklar ve farklılıklarımızı zenginlik değil ayrışma ve toplumsal kutuplaştırma aracı olarak kullanan politikalarla Cumhuriyet değerlerine düşman, parçalanmış bir toplum yaratılmak isteniyor. Bu sayede yolsuzlukları, soygunları, yağmayı, talanı toplumdan gizleyip; 100 yıllık Cumhuriyeti tarikatların, holdinglerin, mafyanın hüküm sürdüğü, halkın yok sayıldığı bir düzene dönüştürmek istiyorlar.

Ama Yok Öyle Yağma! Biz çocuklarına onurlu bir gelecek bırakmak için alın teriyle yaşamı yaratan emekçiler, buna izin vermeyeceğiz.

Ülkemize reva görülen bu karanlığa teslim olmayacağız. Emekten, özgürlüklerden, demokrasiden, barıştan, adaletten, çağdaşlıktan ve laikten yana tüm Cumhuriyet değerleriyle; Cumhuriyetin ikinci yüzyılının, her biri ayrı zenginlik olan 85 milyon yurttaşın barış içinde birlikte yaşayacağı emekten yana demokratik bir toplumsal düzen ile umudun ve aydınlığın çağı olması için mücadeleye devam edeceğiz.

MERKEZ YÜRÜTME KURULU

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.