TAŞERONA KADRO ALDATMACASI

Bizler, emekçiler adına mücadele eden sendikalar olarak, eşit işe eşit ücret, güvenceli iş talebimizi dile getirirken, en çok da taşeron işçilere yaşatılan eşitsizliğin emekçileri böldüğünü, bu durumun derhal düzeltilmesi gerektiğini bugüne kadar talep ettik. AKP hükümetinin bir yıldır taşerona kadro diyerek medya yoluyla duyurduğu bu konu, hiçbir emek örgütünün düşüncesi alınmadan düzenleme yapıldığı için biz emekçilere güven vermiyordu. Uygulamanın bir KHK ile başlatılması da, taşerona kadro meselesinin bir seçim propagandası olduğunu ortaya çıkarttı.

Taşeron işçiler, 696 sayılı KHK ilan edilene kadar genel olarak kamuda istihdam edilmekte, taşeron şirketler aracılığı ile işe alınan bu işçileri devlet, kendi işçileri gibi çalıştırmakta, ancak kamu işçisinin sahip olduğu hak ve ücretlerinden yoksun bırakmaktaydı. Bu haksızlığa karşı kazanılmış sayısız mahkeme kararlarına rağmen bu uygulama sürdürülmekteydi.

Hal böyleyken, 696 Sayılı KHK ile çıkarılan taşerona kadro konusunda, kimlerin kadroya alınacağı, nasıl uygulanacağı gibi belirsizlikler uygulama başladığında açığa çıktı.

Tüm taşeron işçilere koşulsuz kadro sözü verilmesine rağmen, taşeron işçilerin büyük çoğunluğu KHK’nin 127 maddesine göre kadro hakkından yoksun bırakılmıştır. İlgili maddeye göre belediye ve il özel idarelerinde çalışan 450 bin taşeron işçiye kadro yerine iktisadi teşekkül işçiliği getirildi. KİT’ler ve bazı özel bütçeli kuruluşlarda çalışan işçiler kapsam dışında tutuldu. “Personel ihalesi” şartı arandığı için, ihalesinde personel gideri yüzde 70’in altında olan işçiler ile mal, yapım ve danışmanlık ihalelerinde çalıştırılan işçiler kadro hakkının dışında bıraktığı ortaya çıktı.

Kadro kapsamında olan işçilere güvenlik soruşturması istenirken, soruşturmanın il emniyet müdürlükleri tarafından yapılacağı, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında sakıncalı bulunan taşeron işçilerin kadroya alınmayacağı, soruşturmanın, “yıkıcı faaliyetlerle ilgisi bulunmaktan”, “ahlaki duruma” kadar çok geniş tutularak,  ciddi bir güvenlik elemesi yapılacağı da anlaşılmış oldu.

Kadroya alınacak işçilerden istenen bir diğer koşul ise yazılı, sözlü ya da uygulamalı sınava tabi olacaklarıdır. Ayrıca yaş ve öğrenim şartı dışındaki devlet memurluğunda aranan tüm koşullar kadroya geçecek olan işçiler için isteniyor.

657 de istenen şartlar ve sınava tabi tutulmalarına rağmen kadroya geçiş mevcut hak ve ücretlerle yapılacak. Taşeron işçiler kadroya geçtikten sonra, mevcut kadrolu ve sendikalı işçilerle arasında ki eşitsizlik devam edeceği gibi, mevcut kadrolu işçilerin toplu iş sözleşmesinden de yararlanamayacaklar.

Öte yandan kadro alınabilmesi için, daha önce açtıkları davalar ile geçmişe yönelik hak ve alacaklardan feragat etmeleri şart koşulmaktadır.

Emekli olup çalışmaya devam eden işçiler ile emekliliğe hak kazanmış olup henüz emekliye ayrılmayan, çalışmaya devam eden işçiler ise kadro alamayacaklar arasında.

Örgütlü Olduğumuz Belediyeler De Çalışan Taşeron İşçilerin Son KHK’ye Göre Durumu:

İl özel idareleri ve belediyelerdeki taşeronlarda çalışan işçiler, kadro kapsamına alınmadı. KHK ile yapılan düzenlemeye göre, bu işçilerden kadroya alınma koşulları taşıyanlar, il özel idareleri ve belediyelerin iktisadi teşekküllerine geçirilecek. Merkezi teşkilatlarda çalışan taşeron işçiler için aranan şartlar, belediye ve il özel idarelerinde çalıştırılan taşeron işçiler için de aranacak. Ancak KHK ile yerel yönetimlere yönelik “personel çalıştırılmasına dayalı ihale şartında” bazı esneklikler getirildi. İhalede personel gideri yüzde 70’in altında olsa bile ya da ihale “yapım ihalesi olarak” gerçekleştirilmiş olsa bile, yıl boyunca devam eden park ve bahçe bakım ve onarımı ile çöp toplama, cadde, sokak, meydan ve benzerlerinin temizlik işlerine ilişkin alımlar personel çalıştırılmasına dayalı ihale kapsamında olacak. Böylece bu ihalelerde çalıştırılan işçiler de, belediye ya da il özel idarelerinin iktisadi teşekküllerine geçirilebilecek.

Belediyeler ve il özel idarelerindeki taşeron işçiler, 2 Ocak 2018 tarihinden itibaren 12 Ocak 2018’e kadar başvuruda bulunacak. Sınav ve geçiş süreci 2 Ocak 2018 tarihinden itibaren 90 gün içinde tamamlanacak. Yerel yönetimlerdeki taşeron işçiler de, diğer taşeron işçiler gibi mevcut hak ve ücretleri ile iktisadi teşekküllere geçirilecek. Yani kadrolu işçilerin sahip oldukları hak ve ücretlerinden yararlanamayacak. Kadrolu işçilerin toplu iş sözleşmeleri, bu işçilere uygulanmayacak.

Tüm bu uygulamalar taşeron işçilerin başta iş güvencesi olmak üzere, ücret ve haklarını değiştirmediği gibi aksine pek çok koşul getirilerek, işçilerin çoğunu kadro kapsamının dışında tutmuştur. Üstelik düzenleme OHAL dönemi devam ettiği ve bir KHK ile çıkarıldığı için Anayasa Mahkemesine başvuru hakkı bile ortadan kaldırılmıştır.

Neoliberal politikaların uygulayıcısı AKP hükümetinin KHK’leri memurların iş güvencesini ortadan kaldırmak için kullandığı, 130 bin emekçinin ihraç edilmesiyle ortaya çıkmışken, taşeron işçilere iş güvenceli kadro vereceği sözünün de aldatmacadan başka bir şey olmadığı anlaşılmıştır.

Bu aldatmaca bir kez daha bize gösteriyor ki; Biz emekçiler, emperyalist sermayedarların sömürü politikalarını uygulayan hükümetlere değil, kendi özgücümüz olan sendikalarımızda örgütlenerek ve mücadelemizi büyüterek haklarımızı kazanabiliriz.

Yarınları kazanmak için bugün bir arada, örgütlü olmalı ve mücadele etmeliyiz.

MERKEZ YÜRÜTME KURULU

Yorum yaz

Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.